Türkiye Dağcılık Federasyonu 04- Kasım 2012 tarihinde Olağan Genel Kurulunu yapmıştır. Çok farklı bir ortamda yapılan genel kurulda, sizlerin büyük destekleri ile yeniden yönetime seçildik. Seçimle göreve gelmiş Yönetim Kurulu olarak, sandığı namus bilip yılmadan yorulmadan her türlü yazılı ve sözlü baskılar karşısında görevi bırakıp gitmedik. Sizlerin verdiği yetkiyi kullanarak, temsil ettiğimiz spor branşlarının ülke geneline yaygınlaştırılması hususunda, başlatmış olduğumuz çalışmaları özveri ve yoğun çaba ile devam ettirmekteyiz.
Seçim sonrası yaptığım teşekkür konuşmasında da belirttiğim gibi bizlere oy veren ve vermeyen herkese aynı mesafede durarak camiamıza hizmet etmek için çalışmaktayız. Ne yazık ki sadece kazanmak uğruna seçim öncesi ve seçim sonrası aleyhimize başlatılan kampanyalar, Ülkemiz spor yöneticilerine verilen yanlış bilgiler şahsımızdan çok dağcılık sporuna zarar vermiştir. Bazı kişilerin menfaat ve fırsatçılık uğruna başlatmış oldukları yazışmalar sorular ve sorgulamalara bir yandan cevap verilmekte diğer taraftan ise sporumuzun daha yukarılara taşınması için büyük gayret gösterilmektedir.Yönetimimize karşı çıkanlar, tamamen şahsi ihtiras, istek ve çıkarları nedeniyle karşı çıkmaktadırlar. Uzun yıllar bizimle birlikte çalışanlar ve şimdi sosyal medya sayfalarında federasyon yönetimini eleştirenlere sormak şart olmuştur: “Bu kadar kötü yöneticilerle neden yıllarca birlikte çalıştınız? Birlikte çalıştığınız süre içerisinde federasyona hangi katkıları sağladınız, hangi kulübün şenlik ve şölenine katıldınız, hangi faaliyete gelerek görev alıp bilgi ve becerinizi paylaştınız? Alınan kararların kaç tanesine ortak olmadınız, imza atmadınız? Hep zamanınız olmadığından işlerinizin yoğunluğundan söz ettiniz. Ancak yurtdışı faaliyetlerinde listelerin baş kısmında yer aldınız mı, diye sormazlar mı? Bu yönetime karşı iseniz sizlere destek dilekçesi vermemize rağmen neden 2012 seçimlerinde aday olmadınız son ana kadar ortamı karıştırıp seçime üç gün kala meydandan ayrıldınız?
Ülkemizin en eğitimli ve saygın spor camialarının önde gelen dağcılık camiasının gerçekleri gördüğünden ve göreceğinden hiç şüphemiz yoktur. Bazı kişilerce haksız bir şekilde internette eleştirilen yönetim dağcılık sporuna uzun yıllardır hizmet etmektedir. Geçmiş süre içerisinde lisanslı dağcı sayısını 919 dan 34. 144 e, yine 23 olan kulüp sayısını 960 a, 25 olan aktif il sayısını 79 a çıkarmış, Türkiye Dağcılık Federasyonu bünyesine Dağ Kayağı, Spor Tırmanma branşlarını eklemiş, bu branşların alt yapılarını tamamlamıştır. Kulüplerimizin ve dağcılık il temsilciliklerinin şenlik ve şölenlerine imkanlar içerisinde katılarak manevi destek olmaya özen gösterilmiştir. Antrenör, hakem, mihmandar, rota yapıcısı gibi birimleri oluşturan yönetim, hiçbir maddi çıkar peşinde olmadan devletimize, milletimize, camiamıza, kanunlara saygılı; Devletimizin Türkiye Dağcılık Federasyonuna tahsis ettiği ödenekleri ve federasyonunu temin ettiği diğer gelirleri en ekonomik şekilde kullanarak Türk dağcılık sporuna hizmet etmenin onur ve gururunu yaşamaktadır. İktidar hırsıyla bilenmiş arkadaşlarımızın, internette yazdıkları yazıların altına gerçek imzalarını koymaktan korkanların, iftira, karalama, çapsız ve yersiz suçlamalarla çırpınmalarını tebessümle, ama aynı zamanda sportmenliğimizin gereği olarak üzüntüyle karşılamaktayız. Hizmet üretmek, sporumuza katkıda bulunmak isteyenlerin bu yakışıksız çabaları yerine; ufuk açıcı öneri ve katkılarını beklemekteyiz. Somut, akılcı eleştirilere her zaman, her platformda açığız. Ama yiğitlikten uzak, namert komploculara her zaman dik duracağımızın da bir kere daha bilinmesi gerektiğini duyurmak isteriz. Sizler bizleri oylarınızla seçtiği sürece oylarınıza sonuna kadar sahip çıkacağımızın bilinmesini isteriz. Federasyonumuza ve şahsımıza yapılan haksızlıkları dağcılık camiasının ve kamuoyunun bilgilerine saygı ile arz ederiz.
Alaattin Karaca